DEĞERLER EĞİTİMİ KAPSAMINDA ARALIK AYI DEĞERİ: DOĞRULUK DÜRÜSTLÜK
Dürüst sözlükte "sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)" anlamına gelir.Dürüstlük; insanın söz ve davranışlarıyla, niyet ve inancında iyilikten ve güzellikten yana olmasıdır. Dürüst insan verdiği sözün arkasında durur. Haksızlık yapmaz. Yalan ve riyadan uzak kalır. Başkasının arkasından konuşmaz. Ezileni ezmez, ezdirmez. Dürüst insan hakkını bilir ve savunur, haksız olduğunda kendi aleyhine karar verebilir.
"Dürüst olmak´´ doğruluğu benimsemek ve doğru olmak demektir.
Doğal gözlemlerden edinilen bulgulara göre, bazı çocukların iki yaşından itibaren yalan söylemeye başladıkları, okul öncesi dönemin sonuna kadar ise neredeyse bütün çocukların yalan söyleyebildikleri anlaşılmaktadır (Wilson, Smith ve Ross, 2003). Araştırmalar erken yaşlarda görülen yalanların genellikle başkalarına zarar vermeyen, kolaylıkla ortaya çıkan türde olduklarını göstermektedir. İlerleyen yaşlarda çocukların sosyal normlara ve toplumsal kurallara uymaya başladıkça, yalanların sosyal ilişkileri sürdürmek için yararlı bir strateji olduğu ve başkalarına fayda sağlamak için söylenmeye başladığı da bilinmektedir. Talwar ve Lee (2008) bu gözlem ve bulgulardan yola çıkarak, çocukların kendi çıkarlarına hizmet eden yalanlarının zamanla olgunlaşarak daha az kendilerini koruyacak türden olmaya başladığına ve bu nedenle çocukların yalan söyleme davranışlarının gelişimini ele alırken yalanın türünü (prososyal-olumsuz gibi) göz önünde bulundurmak gerektiğine dikkat çekmişlerdir. Çocuklarda erken dönemde görülen ve kendi menfaatlerini gözetme amacıyla söyledikleri yalanların, benlik kavramı ve zihinsel durumlara yönelik anlayışla birlikte ortaya çıktığı belirtilmiştir (Talwar ve Crossman, 2011). Buna göre, çocuğun doğru olmayan bir şey yaptığına dair kendilik anlayışının yanı sıra kendi eyleminin diğer insanlar tarafından bilinmeyeceğinin farkındalığı şeklinde iki beceri önemli görünmektedir. Benlik kavramı 15-24 aylar arasında (Lewis, Sullivan, Stanger ve Weiss, 1989); zihin kuramı becerisinin en basit düzeyinin ise ilk olarak 2 yaş civarında yerleşmeye başladığı (Moll ve Tomasello, 2007) yönündeki açıklamalar da bu görüşü destekler niteliktedir. Çocuklarda yalan söyleme davranışlarının ne zaman başladığına yönelik literatürde birçok araştırma mevcuttur. Evans ve Lee'nin (2013) ilk yalanların ne zaman görülmeye başladığına yönelik 2-3 yaş grubu çocuklarla yaptığı çalışmada, 3 yaşındaki çocukların önemli bir kısmının yalan söyleme becerisi gösterdikleri, 2 yaşındakilerinse sadece dörtte birinde yalanın ortaya çıktığı bulunmuştur. Ayrıca 2 ve 3 yaşları arasında çocukların yalan söyleme eğilimlerinde ciddi bir artış görüldüğü de belirtilmiştir. Çocuklarda yalan söyleme davranışı konusunda öncü bir isim olan Ekman (2016) da 2-3 yaş arasındaki çocukların yalan söyleme konusunda yeterince iyi olmadıklarını belirterek, yalan söyleyen çocukların genellikle cezadan kaçınma ve kendini koruma amaçlı bu davranışlara başvurduklarını ifade eder. Talwar ve Crossman'ın (2011) yapmış oldukları gözden geçirme çalışmasında da çocukların iki buçuk yaş civarında kendini korumaya yönelik yalan söylediklerini, üç yaşındaki çocukların bir kısmı ile dört yaşındaki çocuklarının ise neredeyse hepsinin bir yanlışı gizlemek ve olası cezalardan kaçmak için yalana başvurduklarını raporlamışlardır.
Yalan türleri açısından değerlendirildiğinde, küçük yaştaki çocukların genellikle kazanç elde etmek için ve bir işten kaçmak için yalan söyledikleri, erken ergenlik dönemindeki çocukların ise genel olarak daha az yalan söyledikleri dikleri ve söyledikleri yalan türünün önemli bir kısmının başkalarını korumak olduğu görülmüştür. Yalan türlerinde yaşa göre farklılık gösteren bu bulgu, yaş ilerledikçe çocukların toplumsal normlar ve sosyalleşme süreçlerinin de etkisiyle sosyal yönden uygun olabilecek türdeki yalana başvurdukları şeklinde yorumlanmıştır. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre, küçük yaştaki çocukların yalanlarının kendi menfaatlerini korumak ve kazanç elde edebilmek adına söylendiği ve bu yalanların 3 yaş civarında görülmeye başlandığı ifade edilebilir. Olumsuz yalan söyleme davranışının gelişimsel sürecine bakıldığında, doğrusal bir artış göstermediği söylenebilir. Bu tür yalanlar, ergenlik döneminde zirveye doğru çıkarken, yetişkinlikle birlikte nispeten daha düşük bir seviyeye gerilemektedir (Serota, Levine ve Boster, 2010). Yetişkinlik dönemindeki bu düşüşün nedeni olarak yetişkinlerin sosyal çevreleriyle baş etme yolu olarak kandırma ve yalan söyleme gibi stratejilere başvurmamaları gösterilebilir.
Yukarıdaki makale kesitinden de anlaşıldığı üzere yalan söylemek özellikle okul öncesi dönemde bir gelişimsel özellik olarak karşımıza çıkıyor.2 ile 6 yaş Anaokulu çağındaki çocuklar "büyülü düşünme" adı verilen durumu yaşarlar. Bu durum, çocukların, gerçek olmayan bir şeye inanmalarına sebep olabilecek, gelişim sürecinin doğal bir parçasıdır. Çocuklar, yetişkinlerin anladığı şekliyle yalan söylemezler. Küçük çocuklar için, istek ve ihtiyaçlarını haklı çıkaracak hikâyeler uydurmak oldukça normaldir.Çocuklar, aynı zamanda sevmedikleri durumlardan kaçmak ve istediklerini elde etmek için de yalan söyleyebilirler. Mesela o gün Anaokuluna gitmek istemiyorsa farklı bahaneler yaratabilir. Bu tür yalanlar ebeveynler için zorlayıcı olsa da yalan söyleme eyleminin o yaştaki çocuklar için normal olduğu unutulmamalıdır. Tabii ki bu yalan söylemelerine izin verebilirsiniz anlamına gelmiyor – çocuğunuza, dürüstlük kavramını onların duygusal ve sosyal gelişimlerini şekillendirecek şekilde öğretmeniz oldukça önemlidir.
1.Çocuğunuza dürüstlük erdemini kazandırmak için, her erdemde olduğu gibi dürüstlük erdeminin çocuğa kazandırılmasında da sizin örnek olmanız çok önemlidir.
2.Kendi yalanlarınıza çocuklarınızı ortak etmeyin. "Bunu sakın ona söyleme!" ya da "Gizle!" gibi uyarılar dürüst olmanın her zaman gerekli olmadığı mesajını verir.
3. Hata yaptığında doğru söylediği zaman "Bir de utanmadan ben yaptım diyorsun." gibi ifadeler kullanmayın.
4.Çocuğunuz gerçeği anlatmak istediğinde ona fırsat tanıyın. "Sus konuşma, seni dinlemek istemiyorum." gibi tavırlar, onun yaşadıklarının ve gerçeği söyleme isteğinin bir anlamı olmadığı mesajını verir.
5.Çocuğunuz bir konuda hata yaptıysa ömür boyu o hatayı yüzüne vurmayın. Çocuğunuzu "yalancı" vb. vasıflarla damgalamaktan kaçının.
6.Çocuğunuz dürüst olmadığında, başkalarına karşı onu korumaya çalışmayın.
7.Başkalarında güven uyandırmak ve başkaları tarafından kabul görmek için dürüstlüğün önemli olduğunu vurgulayın.
8.Çocuklarınıza güvendiğiniz, onların doğru ve dürüst olduklarına inandığınız mesajını verin.
9. Birinin size bıraktığı emanete ihanet etmeyin, bu bir eşya ise onu kullanmaktan sakının. Bu duyarlılığınızı çocuğunuza hissettirin.
10.Aşırı tepki göstermeyin, sinirlenmeyin ve kırıcı olmaktan kaçının. Tüm bu özellikler çocuğunuzun dürüst olmasını engelleyebilir.
11. Onun gelecekte dürüst bir birey olacağına inancınızı asla kaybetmeyin ve bunu çocuğunuza hissettirin.
12. Doğru ve dürüst davranışlar gösterdiği zaman bu davranışları takdir edin.
13. Yalanlarını şaka olarak açıklamaya çalışıyorsa yalan ve şaka arasındaki farkları anlatın.
14. Yalan söylemesine neden olacak durumlarda kalmasına neden olmayın . Elinde kalem çizilmiş bir koltuğun önünde duran bir çocuğa kırmızı bir surat ve yüksek sesle 'Kim yaptı ha bunu kim?' diye sormak durum çok açık olsa da çocuğun yalana yönelmesine sebep olacaktır.
KAYNAKÇA:
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1789269
Adres:
MENDERES MAH. 9042. SK. ŞEHIT MEHMET ALI BOZKURT ILKOKULU BLOK NO 16/A İÇ KAPI NO 2 KAHTA / ADIYAMAN
Telefon
0 416 726 29 64