ÇOCUĞA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ VE OKULLARDA ŞİDDETİN AZALTILMASI

Çocuğa Yönelik Şiddetin Önlenmesi ve Okullarda Şiddetin Azaltılmasına Yönelik İçerik


 

Şiddet, hayatın her alanında karşılaşabildiğimiz, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümüdür.* Şiddet fiziksel, duygusal, ekonomik ve sözel olmak üzere birçok şekilde gösterilebilir ve temelde bir öfke kontrolü problemidir. Öfke duygusunu yapıcı bir şekilde yaşamayı öğrenemeyen insanlar bu yoğun duygudan kurtulmak için şiddete başvurur. Artan teknoloji kullanımıyla birlikte şiddet olayları ilkokul düzeyine kadar inmiş ve yaygınlaşmış durumdadır. Bu nedenle çocuklar daha fazla şiddet olayına şahit olmakta ve ne yazık ki bu döngüde zorba, kurban ya da izleyici haline gelmektedirler. Aile içinde şiddetin bir disiplin yöntemi olarak kullanılması çocuklar için bir risk faktörüdür ve disiplin yöntemi olarak kullanılan şiddette çocuğa yönelik şiddet sayılmaktadır.

Çocuğa yönelik şiddet, çocuk istismarı ve ihmali, akran zorbalığı, gençlerin iletişimlerinde yaşanan şiddet, çocuk ticareti gibi pek çok farklı şekilde görülebilir. Doğrudan ya da dolaylı olarak şiddete maruz kalan çocukların daha sonrasında kendi ilişkilerinde şiddete başvurması şiddet döngüsü olarak tanımlanmaktadır. Çocuklara yönelik şiddet beş alanda görülebilmektedir.

Bunlar;

1. Fiziksel Şiddet

2. Psikolojik Şiddet

3. Cinsel Şiddet

4. Ekonomik Şiddet

5. Siber Şiddettir.

Şiddetin pek çok olumsuz sonucu olmakla birlikte şiddetin çocuklar üzerindeki bazı bedensel, ruhsal ve sosyal olumsuz sonuçları aşağıda özetlenmiştir.

Fiziksel Sağlıkla İlgili Sonuçlar

 Beyin travmaları

 Merkezi sinir sisteminin zarar görmesi

 Çürük ve ezikler

 Kırıklar

 Yanıklar

 Görme kayıpları

 Bedensel engel

Psikolojik Sonuçları

 Alkol ve madde kullanımı ve bağımlılığı

 Bilişsel sorunlar

 Suç içeren davranışlara yönelme

 Depresyon ve Kaygı

 Gelişimsel gecikmeler

 Yeme ve uyku bozuklukları

 Utangaçlık ve suçluluk duyguları

 Hiperaktivite

 Sosyal ilişkilerin zayıflaması

 Okul başarısının düşmesi

 Benlik saygısının düşmesi

 Travma sonrası stres bozukluğu

 Psikosomatik rahatsızlıklar

 İntihar girişimi

 Evden kaçma

Sosyal Sonuçları

 İletişim becerilerinin zayıflaması

 Oyun oynama becerilerinin gelişmemesi

 İçekapanık / çekingen davranışlar

 Paylaşmada sıkıntı yaşama

 

Aile Ortamında Çocuğa Yönelik Şiddet

Çocuğun bedensel, psikolojik ve sosyal olarak sağlıklı gelişiminde aile ortamı ve ebeveyn tutumları en önemli unsurları oluşturmaktadır. Ancak bazı ev ortamları çocuklar için oldukça tehlikeli bir ortam haline dönüşebilmektedir. Çocuğun kendini en güvende hissedeceği ortam olan aile içerisinde şiddete maruz kalması ölümle sonuçlanabileceği gibi ölümcül olamayan travmalara, bilişsel işlevlerde kayıplara, gelişiminin aksamasına, psikolojik ve duygusal sorunlara yol açmaktadır.

Aile İçi Şiddetin Olası Göstergeleri

Psikolojik / Duygusal

 Ayrılma kaygısı

 Kolayca hayal kırıklığına uğrama

 Düşük benlik saygısı

 Övgüye tahammül edememe

 Sürekli aynı şeyi doğrulama ihtiyacı

 Otorite figürlerinden korkma

 Öfke

 Başarısız olma korkusu

 Gerçek ile hayal dünyasını ayırmada güçlükler

 İçe kapanma

 Depresyon

Sosyal

 Diğer çocuklarla ilişki kurmada zorlanma

 Sosyal olarak kendini izole etme

 Oyunlarda agresif davranma

 Tanımadığı kişilere uygunsuz şekilde bağlanma

 Başkaları tarafından farklı şekilde görüldüğü ya da davranıldığı konusunda aşırı hassas olma

Davranışsal

 Dikkat azalması

 Hiperaktivite

 Dikkat çekici davranışlarda bulunma

 Tutarsız davranışlarda bulunma

 Aşırı kontrolcü olma

 Küçük şeylere bile aşırı tepkiler verme

 Otorite figürlerine meydan okuma

 Riskli davranışlara yönelme

 Şuça karışma

Fiziksel

 Altını ıslatma

 Fiziksel yaralanmalar

 Karın ağrısı

 Baş ağrısı

 Dağınık bir fiziksel görünüş

 Sık sık hastalıkları hakkında yakınma

Öğrenme ve Oyun

 Dil ve bilişsel gelişiminde gecikmeler

 İletişim becerilerinin zayıflaması

 İşbirlikli oyun oynamada zorlanma

Okulla ilişkili güçlükler

 Eve dönme isteği

 Derslere devamın düşük olması

 Düzenli olarak ödevlerini yapmama

 Sık okul değiştirme

 Sağlıkla ilgili randevularını kaçırma

ÇOCUKLARDA ŞİDDET İÇERİKLİ DAVRANIŞLARI NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ?

(VELİLERE ÖNERİLER)

1. Her şeyden önce anne-baba çocuğa saldırganlık modeli olmamalıdır. (Evde fiziksel şiddet gören bir çocuk varsa kardeşine uygulamakta, kardeşi yoksa okulda en ufak bir sorunda arkadaşına vurmakta ya da hayvanlara eziyet etmektedir). Sinirlendiğinde kendine ya da etrafına zarar veren bir anne babanın çocuğu için şiddet normal bir durumdur. Anne babası yapıyorsa doğrudur dolayısıyla da kendisi sinirlendiğinde arkadaşlarına, kardeşlerine vurmak bildiği tek şeydir. Çocuğa başkasına vurmaması için tembihlerken bile çocuğa vuruyorsak bu çocuk asla şiddetin neden kötü bir şey olduğunu anlamaz. Bu yüzden öncelikle çocuğumuza doğru rol model olmak konusunda sorumluluk almalıyız. Bu yaştan sonra değişemem, bu bir disiplin yöntemi onun iyiliği için ona vuruyorum gibi bahaneler gerçekçi değildir. Şiddet gören çocuk hayatı boyunca şiddet gösterme ya da dışarıdan gelen şiddeti önleyememek konusunda risk grubundadır.

 

2. Çocuğun istekleri saldırgan davranışlar yapınca yerine getiriliyorsa, çocuk isteklerini yaptırmada şiddeti araç olarak görmeye başlar. Saldırgan davranışlar ödüllendirilmemeli ve onun bu davranışının istenmeyen bir davranış olduğu hemen gösterilmelidir. Kültürel olarak özellikle erkek çocuklarının sözel ya da fiziksel şiddet gösterilerine çok geç olana kadar karşı çıkmaz hatta ödüllendiririz. Küçük bir çocuğun küfür etmesi, başka birine vurmasına eğlenir ve güleriz aynı çocuk okula başladığında işler değişir artık birilerine vurduğu zaman kimse gülmez hatta ceza alır. Bu kafa karışıklığı içinde çocuk bir türlü nasıl davranacağını çözemez ve sınıfın yaramaz öğrencisi olur çıkar. Kaç yaşında olursa olsun hiçbir çocuğun şiddet içerikli davranışlarına müsade edilmemelidir.

3. Saldırgan davranışlar kesinlikle fiziksel şiddetle cezalandırılmamalıdır. Anne-babanın ilgisi sevgisi azaldığında ve fiziksel cezalar uzun süre devam ettiğinde, çocukta saldırgan, asi, sorumsuz davranışlar gelişir. Çocuklara duygularını anlamayı ve ifade etmeyi öğretmeliyiz. Birçok çekingen çocuk duygularını ifade edemedikleri için şiddete başvurur. Okulda üzücü bir olay yaşayan çocuk bunu sözel olarak ifade edip gerekli duygusal desteği almazsa bu gerginliği evde küçük kardeşine ya da mahallede oynadığı arkadaşına vurarak atmaya çalışır.

4. Saldırgan davranışlar ortaya çıktığında, yetişkinler sakin davranmalı, anormal duygusal tepkiler yerine ben dilini kullanmalıdırlar (Böyle davrandığın için üzüldüm gibi).

5. Olumlu davranışlar ödüllendirilmelidir. Çocuk olumlu bir davranış yaptığında en azından sözel olarak ödüllendirilmelidir.

6.Çocuk saldırgan modellerle karşı karşıya getirilmemelidir. Tv ve internetteki şiddet içeren programları seyretmesi engellenmelidir. Şiddet film ve oyunlarının gerçek yaşamın modeli değil, kurmaca olduğu çocuğa anlatılmalıdır. İlkokula giden bir öğrencinin maksimum teknoloji kullanımı 30 dk olmalıdır.

7.Her yaş ve döneminde çocuğun temel ihtiyaçları zamanında yerine getirilmelidir.

8.Çocuk gergin ve sinirliyken onunla tartışmamalı, sakinleşmesi beklenmeli ve daha sonra davranışı ile ilgili konuşulmalıdır.

 

KAYNAKÇA:

https://www.once.org.tr/siddet-nedir/

https://safahalacoo.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/26/14/746970/dosyalar/2021_04/29100659_Yiddeti_onleme_broYur_VELY_BROYURU.pdf?CHK=4cebedb5200ba392db6c500d015d1034



Yazdır

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin



  Beğen | 1  kişi beğendi